« İNCƏSƏNƏT XADİMLƏRİ KrossvorduMuasir uçlük :-) »

Çirkin Postacı

  25. 10. 06 17:43, by AngeL_Blue, Categories: Zibilxana | Мусор
Bu hekaye menim cox xosuma gelir. Istedim sizlerle bolusem.


Çirkin Postacı


Dünyanın bana zindan olduğu günlerdi. Sanırım birkaç defasında da
evden ağlayarak dışarı çıkmıştım... Hayatım kararmıştı da bir ışık
bekliyordum sanki ama yoktu. İşte böyle düşündüğüm günlerde
daire kapıma sıkıştırılmış bir Mektup buldum. Hayretle baktım
üzerinde göndericisi yazmayan zarfa. Sonra odama girip açtım...


"Acıları paylaşmak insanların vazifesidir" diyordu. "Senin geçtiğin
sokakta ben de vardım. Ama bir sokakta ya ben olmamalıydım
veya paylaşılmamış acılarını içinde gezdiren bir insan!..."


Mektubun sonunda da isim yazmıyordu. Peki kimdi bu?
Kimdi, neden yazmıştı bu notu ve neden bana yazmıştı?
Aslında hoş sözlerdi...Ve aslında bir mektuba da deliler gibi
ihtiyacım vardı. Acaba dediğini yapacak mıydı, yazacak mıydı
her gün?.. Bunu zaman gösterecekti. İlk gün kafam karıştı.
Hem kendi problemlerimi hem dün gelen mektubu, hem de
yeni mektupların gelip gelmeyeceğini düşünüyordum. Sonraki gün
posta kutumda beyaz bir zarf buldum. Kalbimin çarptığını hissettim...
Yazı aynıydı, odama girip okumaya başladım mektubu.

Bu inanılmazdı.. Bir bardak su içercesine bitiverdi mektup.
Doymadım! Bir bardak su daha almış gibi kendime ve
susuzluğumu kandırır gibi yeniden okudum altı sayfayı...
Sanki tanıyordu beni, sanki yıllardır dertleşiyordum onunla...
Altıncı sayfanın sonunda diyordu ki; "Yarın yine yazacağım..."
Yarın yine yazdı, öbür gün yine..Ve sonraki günler yine yazdı...

Her mektubunun sonunda, yarın yine yazacağına ait not vardı
ve her gün de dediğini yapıyordu. Her gün işyerinden dönerken
kalbim çarpıyordu heyecanla... Her gün görüyordum posta kutumun
bugün de boş olmadığını ve gariptir; artık yapayalnız olmadığımı,
kalbimin boş olmadığını hissediyordum. Bu mektuplar yüreğime
giriyor sıkıntılarımı eritiyor ve beni yarınlara doğru itiyordu.
Zannediyordum ki; bunlar olmadan yaşayamayacağım.
Öylesine alışmıştım ki onlara, olmasalar sanki nefes alamayacağım!...
Vakit buldukça oturup eski mektupları bile yeniden okuyordum.
Zaman geçti ve zamanla beraber sıkıntılarımda geçti.
O günlerden geriye sadece eski mektuplar kaldı. Bir gün içimde
karşı koyamadığım bir merak peydahlandı; kimdi bu?
Nasıl biriydi? Onunla ilgili her şeyi merak etmeye başladım.
O her gün yazıyordu ve nasılsa her gün yazmaya devam edecekti.
Bundan emin olduğum için de, yazılarında anlattıklarından çok
nasıl bir kalemle yazdığına, neden bu kağıdı seçtiğine, yazı stiline
aklımı takmaya başladım... Yazıları öylesine deva olmuştu ki bana,
onunla ilgili her şey de mükemmel olmalıydı. Ama her şey...

O gün evde kalmıştım. Kahvaltı yapmış ve bu harika mektupların
en azından nasıl birisi tarafından getirildiğini görmeyi koymuştum
kafama... Öğle vaktine doğru sokağa giren postacıyı gördüm.
Koşarak aşağı indim. Mektubumu kutuya bırakmıştı, eli henüz
havadaydı...Göz göze geldik. Aman Allahım... Aman Allahım,
bu ne kadar çirkin bir adamdı böyle! Dondum kaldım... O da başını
eğdi döndü ve gitti. Orda öylesine bekliyordum şimdi...
Kutuyu açıp mektubu bile alamıyordum. Bunca zaman, bunca
güzel bir mektubu, bu kadar çirkin biri mi taşımıştı? O öptüğüm,
kokladığım, göğsüme bastırdığım, yastığımın üzerine koyduğum
mektuplarıma benden önce bu adamın mı eli değmişti?
Saçmaladığımı biliyordum ama böylesine güzel duygularıma
bu çirkin yaratık karıştı diye az önce getirdiği zarfı alamıyordum.
Kapıyı açtım, dışarı çıkıp bir adım attım. Çoktan gitmişti. Neye olduğunu bilmiyordum ama çok kızgındım. Zarfa dokunmadan çıktım yukarıya.
Odama girdim, eski mektuplarıma baktım. Biliyordum, onlar benim
en zor günlerimle bugünüm arasında köprü olmuşlardı, ama onlara da dokunamadım. Bu güzelliğe bu çirkinliği yakıştıramıyordum!

Ertesi gün iş dönüşü baktım ki, kutuda hâlâ o aynı kirli mektup var!
Almadım. Sonraki gün baktım; aynı mektup yine yapayalnız beklemekte.
Bir kaç gün sonra ise kutuya bile dönüp bakmamaya başladım...
Altı yedi hafta sonra dünya yine karanlık gelmeye başladı bana.
Bir dosta, bir morale ölürcesine ihtiyaç duymaya başladım...
Her şey çok ağırlaşmıştı yeniden. Uyku bile uyuyamıyordum.
Mektup aklıma geldiğinde gece yarısını geçiyordu. Tereddüt
bile etmeden aşağı indim, kutumu açtım ve mektubu aldım.

Bir saat içinde üç defa okumuş, özlemiş olarak göğsüme bastırmış
ve uzun zamandır ilk defa böylesine huzur içinde uyuyabilmiştim.
Bunlar benim ilacımdı biliyordum. En çok o gün merak etmiştim,
bir daha ne zaman yeni bir mektup geleceğini... Ve o akşam gözlerime inanamadım; kutumda mektup vardı. Yazı aynıydı, zarfta yine isim
yoktu. Üstelik bunda postanenin damgası da yoktu...


Açtım zarfı;içindeki kısacık mektupta şunlar yazıyordu;
"Sana gelmiş bir mektubu kırk sekiz gün okumamakla ne kazandığını
bilmiyorum... Ama artık benim sana yazmaya vaktim olmayacak.
Çünkü tayinim çıktı ve bugün başka bir şehre gidiyorum. Hoşçakal!

Çirkin Postacı..."


Donmuş kalmıştım şimdi... Derin bir pişmanlık düğümlendi boğazıma,
hıçkırarak eve girdim. Çantamı açtım; tarakların,rujların ve diğer
karışıklığın arasında bulduğum mavi göz kalemiyle, bir kağıda;
"Lütfen bana tekrar yaz" yazıp posta kutuma koydum.

Bir daha hiç kilitlemediğim kutuda,
aynı notum iki yıldır yapayalnız bekliyor...


Her birimizin daxilinde her seher bizi ayaga qalxmaga vadar eden bir umid vardir. Bu umidinizin hemise sizinle olmasi dileyile...

10 comments

Comment from: Learn More Here [Visitor]
Learn More HerePaying before the loan earlier than the payback day is the main best scenario primarily because less will be owed in financing fees. In that respect are steps anyone can take toward protect your fund situation from selecting worse because regarding a loan already gone wrong.
21. 10. 12 @ 01:41
Comment from: aqil [Visitor]
aqilbos bekar oglanam
15. 01. 10 @ 12:29
Comment from: MUTANTKA [Visitor]
MUTANTKAeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeyyy :'(
28. 10. 06 @ 01:51
Comment from: sensitive [Visitor]
sensitiveAgsaqqal_emi, ele gozel minnetdarliq edirsiz ki, adamin tercume etmemeye eli gelmir :))) Chalishmisham ki etrafli chatdirim ona gore bele uzun alinib... Ne vaxt lazim olsa deyin, men sizin uchun tercume ederem, Agsaqqal-in sozunu yere salmayacagiq ki :) AYAN, eger turkce basha dushursunuzse originaldan oxumaga chalishin. Uzun olmasina baxmayin, inanin chox maraqlidir, xoshunuza gelecek.
27. 10. 06 @ 10:47
Comment from: aqsaqqal_emi [Member]  
AgsaqqalSensitive, wooooooow, chox sagh ol, ellerine saghliq :) Amma halal olsun, elememisen tenbellik bu qeder yazini hem tercume ele, hem de bura yaz. THANKS A TON Mysi, sene de :) AYAN, men de ele dedim uzundu, amma gordun, mene gore tercume olunubsa, men nece oxumaya bilerdim onlari? :)
26. 10. 06 @ 17:40
Comment from: sensitive [Visitor]
sensitiveAgsaqqal_emi ne uzun alinib, hech ferqine varmamisham, bagishlayin... Bir de hovselem chatmadi yeniden yazdigimi oxuyaraq duzelish etmeye, ona gore sehvlerim olarsa uzrlu hesab edin. Hekaye geldikde ise...chox tesirlidir... Mektub almaq, onu defelerle oxumaq, sonra da xeyallar quraraq shirin-shirin yuxulamaq, her gun umidle, intizarla yenisini gozlemek, herislikle tez-telesik oxuyub sonuna chatmaq uchun telesmek, uzunde yaranmish xefif tebessumu hiss etmek... inanilmaz derecede xosh duygulardir...
26. 10. 06 @ 15:26
Comment from: AYAN [Visitor]
AYANBunun bir az qisa varianti yoxdur?????? Adamin hovselesi chatmir axira kimi oxumaq.
26. 10. 06 @ 15:21
Comment from: sensitive [Visitor]
sensitiveAgsaqqal_emi sizin uchun tercume edirem ve ozu de qisa formada :) Chox chetin gunler kechirirdim, dunya mene zindan kimi gorunurdu. Heyatim qarishmishdi, bir ishiq gozleyirdim. Bele gunlerimin birinde qapima sixishdirilmish bir mektub tapdim, uzerinde kim terefinden gonderildiyi yazilmamishdi, otagima kechib oxumaga bashladim. Mektubda "Acilari paylashmaq insanlarin vezifesidir. Senin kechdiyin kuchede men de vardim. Ama bir kuchede ya men olmamaliydim ya da acilarini ureyinde gizleyen bir insan!..." yazilmishdi. Mektubun sonunda da ad gosterilmemishdi. Kim yazmishdi, niye mene yazmishdi. Eslinde bir mektuba chox ehtiyacim vardi. Ilk gun chox fikirleshdim, hem oz problemlerim, hem dunen gelmish bu mektub, hem yene de yazacaqmi deye suallar beynimi chox qarishdirirdi. Sabahisi gunu pocht qutuma baxdim, ag zerf gordum. Qelbim chirpinirdi, yene hemin xett, otagima girib mektubu oxumaga bashladim. Sonda "sabah yene yazacagam" deye qeyd etmishdi. Sozunu tutdu seherisi yene yazdi, sonra her gun mektub yazirdi ve her mektubda "sabah yene yazacagam" deye qeyd edirdi. Artiq mektublara oyreshmishdim, tek olmadigimi, qelbimin bosh olmadigini hiss edirdim. Bu mektublar ureyime tesir edir, sabahlara inanmla addimlamagima yardimchi olurdu. Zenn edirdim ki onlarsiz yashaya bilmerem. Zaman kechdi, zamanla beraber derdlerim de unuduldu. Geriye yalniz o mektublar qalmishdi. Bir gun evde qalib mektubu kimin yazdigini ve getirdiyini oyrenmek qerarina geldim. Gunorta bir pochtalyonun kuchemize girdiyini gordum. Qacaharaq ashagi dushdum, mektubu qutuya qoymushdu ancaq eli hele havada qalmishdi. Goz-goze geldik. Aman Allah nece de chirkin idi... Yerimde donub qalmishdim. O da bashini eyerek uzaqlashdi. Mektubu goture bilmirdim. Neche muddetdir yazilmish o gozel mektublari, o xosh sozleri bele chirkin birinin yazdigina inanmirdim. Demek her gun opub seve-seve oxudugum ve saxladigim o mektublara menden evvel bu iyrenc adamin elleri deymishdi.Mektubu goturmedim, nedense chox hirsli idim. Otagima qayitdim saxladigim mektublara baxdim. Bilirdim ki onlar menim en chetin gunlerimle bu gunum arasinda korpu olmushdular ama onlar toxuna bilmedim, bu gozelliye bu chirkinliyi yarashdira bilmedim. Uzerinden 6-7 hefte kechdi, bu muddet erzinde o kirli mektub da qutuda qalmaqda idi. Yene dunya qaranliq gelmeye bashaldi, bir dosta ehtiyacim vardi. Gece yata bilmedim, birden mektub geldi aglima, ashagi enib qutudan goturdum. 1 saat ichinde 3 defe oxudum ve hesretle sineme sixdim, uzun zaman sonra ilk defe bele rahatliqla yuxuya getdim. Ertesi gun axsham yene mektub vardi, gozlerime inanmadim, yene hemin yazi, yeni ad yox, ve ustelik bu defe pochtun mohuru de yox idi. Achdim zerfi, ichindeki kichik mektubda bunlar yazilmishdi: -"Sene gelmish bir mektubu 48 gun oxumamaqla neler qazandigini bilmirem... Ancaq artiq menim sene yazmaga vaxtim olmayacaq. Chunki bu gun bashqa shehere teyin edildim, ora gedirem. Sagliqla qal! Chirkin pochtalyon..." Yerimde donub qaldim, qeher meni bogdu. Agalayaraq eve getdim, chantami achdim ve mavi goz qelemiyle "Ne olar mene yene yaz" yazib pocht qutuma qoydum. Bir daha hech vaxt baglamadigim poch qutumda o yazi iki ildir ki yalniz qalir...
26. 10. 06 @ 15:16
Comment from: aqsaqqal_emi [Member]  
AgsaqqalMene TARCUMANLIQ lazimdi :) amma 1 az qisa formasinda, mumkunse. MERSILER
25. 10. 06 @ 18:17
Comment from: ViRUS [Visitor]
ViRUSç ç ç,,, ну и ДУРААА
25. 10. 06 @ 17:50

Leave a comment


Your email address will not be revealed on this site.
  
(For my next comment on this site)
(Allow users to contact me through a message form -- Your email will not be revealed!)
May 2024
Mon Tue Wed Thu Fri Sat Sun
 << <   > >>
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31    

Search

Categories

  XML Feeds

multiblog

©2024 by EylencE.AZ

Contact | Help | Blog theme by Asevo | multiple blogs | webhosting