Fotoqrafın gece heyatı

October 5th, 2008
Sona çatmaqda olan mezuniyyet günlerim mene verdiyi avantajlardan biri de, gündüz ve geceleri istediyim kimi keçirmek imkanına sahib ola bilmeyimdir. Bu günkü geceni ise night photography-e hesr etdim. Kadrda gördükleriniz - Lipton İceTea Şeftalı, 1 bokal serin kola, skittles ve peçenye, bir qutu kent, Swatch saatı ve Canon EOS 40D - fotoqrafın gece heyatını eks etdirir :)


Fotoqrafın gecə heyatı


Mekan: ofis, İçeri Şeher
Zaman: 05.10.2008
Fotoaparat: Canon EOS Kiss
Obyektiv: Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II USM

"Я ухожу, прости, меня ждёт Стамбул..."

October 4th, 2008
Dünen internetde olarken, forumların birinde kiçik bir hekayeye rast geldim. İllerle İstanbulda yaşadığım üçün hekaye mene tanış geldi, diqqetle oxudum, beyendim ve burada blog ziyaretçileri ile de paylaşmağa qerar verdim. Fikirlerinizi bilmek maraqlı olardı.


Если я скажу что, я не ем из за тебя...хмм... это банально... если скажу почти не сплю... тоже не то... но как, как описать это состояние, когда ты "никакая"?... Как это быть "никакой", знаешь?
Ты хочешь ложь, ты хочешь пафос, гламур, ты что то ищешь, не во мне...
Ты очень скрытный, словно замок... из песка...
Как много я хочу от тебя... заботу и любовь...

Я не буду просить тебя, быть со мной, не уходить, не оставлять, обманывать меня, не надо!!!... Ты этого не сделаешь, да и я не позволю... я ведь гордая... сколько сарказма в этой фразе... "я гордая"...

Full story »

Dünyanın en bahalı 10 avtomobili

September 30th, 2008
Blogumda sentyabr ayının son postunu nedense avtomobillere hesr etmek istedim. Şeherimizde davam etmekde olan saysız hesabsız yol-körpü tikintileri sebebinden bir yandan tıxacların sayı artmaqda, bir neçe hefte öncedek reqabetde olan avtomobil şirketlerinin uyğun kredit ve lizinq şertleri teklif etmesi ile ise şeherimizde avtomobillerin sayı artmaqdadır. 2008-ci ilde bezi avtomobil brendleri satışlarını artırsa da, bezi şirketler gelen il üçün yeni model dizaynını müveqqeti olaraq dayandırdılar. Buna baxmayaraq, avtomobil senayesi inkişaf edir, texnologiyanın ve günümüzün telebatına uyğun yeni modeller ortaya çıxır.

Postun davamında ise günümüzde en bahalı avtomobillerin siyahısı vardır. 2 Maybach modelinin de olduğu bu siyahıda avtomobillerin texniki göstericilerini qeyd etmeyib, yalnız qiymetini gösterdim. Belelikle, "ucuz"dan bahalıya doğru.

10. Maybach 57S
Qiymeti 430.000$
Maybach 57S

Full story »

Этот мир любит победителей!

September 28th, 2008
Bu an iç duyğularımı ve emosiyalarımı bir şekille ifade etmemi menden isteselerdi, aşağıdakı şekli göstererdim. Eynile indiki ruh halimi eks etdirir. Axırı ki, mene iller kimi uzun görünen, aylarca davam eden problemlerimi def etdim. Artıq geride qoydum her şeyi. Heç ne xatırlamıram, heç ne. Sadece, bunu bacardığıma sevinirem ve bunun hezzini yaşayıram.

İstedim, qalsın bloqumda. Bir gün geri dönüb bugünkü kimi sevincle xatırmağım üçün.

Maybach, sen bunu etdin!

Happy man

Mezuniyyet

September 28th, 2008
Özüme de teeccüble gelse de, bu gün işde mezuniyyete çıxmağıma icaze verdiler. 1 heftelik + 3 gün de bayramdan. Son 2 il erzinde ilk defe mezuniyyete çıxıram. Dehşet sevincliyem. Axşam teze fotoaparatım da gelir, inşallah sabah mende olacaq. Düzdür, aşağıda gördüyünüz şekildeki kimi, seyahete çıxıb, baseynin ortasında noutbukumla internete girib bloguma elaveler etmeyeceyem, ama, Bakıda, öz doğma evimizde, ailem ve dostlarımla da çox gözel istirahet keçirile bileceyine eminem. Bundan gözel ne olar biler axı :)


Mezuniyyet

Dön desem

September 25th, 2008
Çox güman daha önce dinlemişdim bu mahnını.
Ne vaxtsa dinleyib unutmuşam.
Ötün gün Ö.Deniz'in konsertinde dinleyerek xatırladım.
Ve sevdim.
Xüsusen ilk bendi eynile Teoman'ın Sonbahar'ında olduğu kimi daha hüzünlü ve hezindir.
Siz ne düşünürsüz bes?


Özcan Deniz "Dön desem"

Bu aralar içimde bir yangın var
Hem yorgunum birazda suskun
Sabah olmaz gönülde yar sancım var
Hep dargınım birazda kırgın

Neler oldu ruhun duymaz
Gözün göre gönlün bilmez
Her ayrılık bir başlangıç
Bu gidişle sonum olmaz
Yar

Ama dön desem
Seviyorum seni gel desem
Seni nasıl özledim bir bilsen

Zaman olur gözümde yaşlar çağlar
Kah akarlar kah dururlar
Bir an olur dilim de sözler ağlar
Ben aşk derim hüzün olurlar

Neler oldu ruhun duymaz
Gözün göre gönlün bilmez
Her ayrılık bir başlangıç
Bu gidişle sonum olmaz
Yar

Ama dön desem
Seviyorum seni gel desem
Seni nasıl özledim bir bilsen

Dön desem

Mystical Canon

September 25th, 2008
Mystical Canon

İstanbul: xatireler ve şeher

September 24th, 2008
...İstanbul'dan en son ele 2006 avqustundan çıxmışdım, 2008 avqustunda İstanbul'a gelerken her defe bu şehere geldiyimde hiss etdiyim heyecan ve doğmalıq hisslerini yeniden yaşadım. Böyük ve qeribe, doğma ve yad bir şeherdir İstanbul. Eynile, Orhan Pamuk’un "İstanbul: xatireler ve şehir" romanında qeyd etdiyi kimi "ne bütünüyle buralı hissederim kendimi, ne de bütünüyle yabancı". Çox yaxşı xatırlayıram, her defe Bakı'dan bu metropolitene qayıdarken, sanki başqa bir ölkeye, milyonluq şehere deyil, Bakı'nın içinde bir rayondan digerine keçirem. O qeder tanış, tanıdığım şeherdir menim üçün...

İstanbul'a bu defeki qısa seferimde Eminönü semtinde başlayıb Sariyerde biten bir Boğaz turu götürdüm, ardından ise iller önce etdiyim kimi, Beşiktaş’dan Hacıosman’a geden 29C nömreli avtobusun en son oturacağında oturub heyatımı düşündüm. Ahmet Altan’ın "İçimizde bir yer" eserinde yazdığı "on iki yaşındayken bir pazar akşamı boş bir tramvayın arka sahanlığına yapayalnız hayaller kurarken on yıl sonra baba olacağım aklıma bile gelmemişti" kimi olmasa da, yene hemin eserde yazıçının "aradan yıllar geçti. Geleceğimi merak ederek izledim kendi hayatımı. Mutluluk ve başarı bekledim hep. İkisini de bulduğum zamanlar oldu, ikisini de kaybettiğim zamanlar" sözleri ile heyatımda bir oxşarlıq vardır...

Belelikle, qısaca olaraq xatırladığım İstanbul seferi ile bağlı xatireler ve fotoşekilleri bir araya toplayaraq O.Pamukun eyni adlı "Istanbul: xatireler ve şehir" adlı başlığı altında sizlerle paylaşıram.

Full story »

İstanbulda sonbahar

September 24th, 2008
Bir de çox gözel "İstanbulda sonbahar" mahnısı var.
Teoman oxuyur.
Uşaqlıq illerini, uşaqlıq şeherini ve sevgisini xatırlayaraq.
Çox yaxşı klipi de var. Tövsiyye edirem baxmağa.

Qısacası, "Bir Maybach dünyasında" İstanbul nostalgisi ve Teoman'ın teqdimatında:

"İstanbulda sonbahar"

Mevsim rüzgarları ne zaman eserse
O zaman hatırlarım çocukluk rüyalarım
Şeytan uçurtmalarım
Öper beni annem yanaklarımdan
Güzel bir rüyada sanki sevdiklerim
Hayattalarken hala

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız Kulesi ve adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul’da sonbahar

Her zaman kolay değil
Sevmeden sevişmek tanımak bir vücud
Yavaşça öğrenmek alışmak ve kaybetmek
İstanbul bugün yorgun üzgün ve yaşlanmış
Biraz kilo almış ağlamış yine
Rimelleri akıyor

İstanbulda sonbahar

Taleyim menim

September 22nd, 2008
Super yeni bir mahnı keşf etmişem.
Dehşet gözel mahnı, hezin, oynaq musiqisi, çox yaxşı sözleri var.
Belke de çoxlarınız eşitmisiniz.
Sözleri xalq şairi Cabir Novruza, musiqisi bestekar Oqtay Kazımiye mexsusdur. Öten esrin 60-cı illerinde besteleyen bu mahnını bir çox müğenniler ifa etseler de, bu mahnını ilk defe ifa eden Yalçın Rzazade'in ifasında olan heddinden artıq gözel seslenir.


Mahnını buradan endire bilersiniz.

Yalçın Rzazade "Taleyim menim"

İl ötdü, ay keçdi,
Qelbimi açmadım heç kime,
Heç kime, men, yar...
Yan bir şimşek kimi
Ömrümden keçginen,
Keçginen, keçginen sen, yar.

Fesiller adlandı,
Könüller odlandı,
Sevenler şadlandı,
Bes, men?
Neynim, neynim, gel.
Taleyim gel,
Gel meni qurtar bu hicran elinden.

Dağlara qar düşer,
Hele men yanaram,
Yanaram, yanaram, men, yar.
Yadıma yar düşer
Hesretden donram,
Donram, donram, men, yar.

Fesiller adlandı,
Könüller odlandı,
Sevenler şadlandı,
Bes, men?
Neynim, neynim, gel.
Taleyim gel...
Gel meni qurtar bu hicran elinden.

Fesiller adlandı,
Könüller odlandı,
Sevenler şadlandı,
Bes, men?
Neynim, neynim, gel.
Taleyim gel,
Gel meni qurtar bu zülmün elinden.


Taleyim menim

Foto: Rafiq SV Shahverdiyev